30 Mart 2012

Nobet gunu

Nobet kutsaldir. Tutulmalidir

29 Mart 2012

Yalnızlık...

İnsanın hapşırduğunda "Çok Yaşa" diyecek birinin hep yanında olması lazım...


Yalnızlık sanırım en zor zamanlarından biridir insanın.
Sabah kalktığında "günaydın" diyecek,
Yemek bittiğinde "eline sağlık" ve "afiyet olsun" konuşmalarının geçeceği,
Hastalandığında veya o hastalandığında su, ilaç, çorba vb. getireceği veya onun getirdiği.
Hapşırdığında ise "çok yaşa" diyecek birinin varlığı inanılmaz önemlidir.

Sanırım (ve çevreden duyduğum kadarı ile) -az- duygusal bir insanım.
Gerçekten de bazı kişilere üzücü gelenler bana normal geldiği için sanki günlük hayatın içinde varmış gibi normal karşılarım. (Nedenini bilmiyorum sormayın)

Yalnız geçen gün gerçekten etkilendim.
Evini kiralayacağımız bir müşterinin evine gittim. Adam durgun biraz da düşünceli geldi. Acaba evini vermek, eski anıları unutmak vs gibi bir durum mu diye düşündüm. Biraz lafladık.

Üç sene önce aynı gün ve aynı saatlerde karısını kaybetmiş.
Bu sabah ta Seçil biraz rahatsızdı, doktora gidecekti. Dünden beri biraz tansiyon yüksekliği ve baş ağrısı olunca insan ister istemez meraklanıyor.

Duru'yu bıraktım eve geldim, hafif bir kahvaltı yapayım dedim ve mısır gevreği yedim.
Bir ara 2-3 kez hapşırdım... İşte o an "çok yaşa" diyen birinin olmaması ne yalan söyleyeyim yalnızlığın hiç te hoş olmadığını fark ettim...
İşte o anda da pazartesi gördüğüm beyin durumunu anladım...
İnsan (hele hele) sevdiği bir insanı kaybederse içine düştüğü durum tahmin edilemez oluyor...

Sanrım benim şansım çevremde deneyim ve bilgilerini paylaşacak insanların olması.
Yıllar önce Seçil'in dedesi de benzer cümleleri kurmuştu...
Dedemizin bir bahçesi vardır. Gerçekten şehir de bir vaha gibi.
Torunlar, çocuklar toplanıp ara sıra bahçeye gider, hem toplanacak meyve sebzeye yardım eder hem de açık havada pişirilen kebap, kızartma börek vs ne varsa yerdik...
Yine o günlerden birinde Dedem ile bahçeyi dolaşıp yapılacak ufak tefek işleri yapıyorduk. Aynen şöyle dedi; "Beheyyyyy Hakaaaan; rahmetli öldüğünde benim için çok zor oldu... Bunca sene çalış, zorlukları atlat, tam rahat edip torunlarla rahat olacakken eşlerden birinin ölmesi çok zor."
Konu sağlıklı ve genç günlerde pek fazla aklımıza gelmese de başa geldiğinde çok farklı oluyor. Ne çocuk ne torun, hiç bir şey eş gibi değil.

Bundan dolayı değil mi MFÖ nün şarkısı "Yalnızlık ömür boyu..." da ömrün hangi zamanında?

Bunun için bugünlerimizi kaliteli geçirmek her şeyeden fazla önem kazanmaya başlıyor.
Allah kimseyi yalnız koymasın.
İstanbul 29 Mart 2012