6 Haziran 2014

Tarihin bize bıraktıkları, Bizim Tarihten Hatırladıklarımız

Genelde insanları eleştirirken görürüz.
Özellikle biz Türklerde bu çok fazladır. Hatta bu eleştiri olayını reklamlara bile "taşımışızdır.
"Ağzı olan konuşuyo" reklamını hatırlayan el kaldırsın.
Camide hoca azgınca günahları anlatır, eşeltirir. Hepte birileri yapar bu günah olanları siz yapmayın der...
Tv de bir sürü bilen adam olur olmaz eleştirir. Hatta kendi aralarındaki tartişmalarda bi tek kendilerini dinlerler... Genelde yenen ve yenileni de olmaz bu programların...


Bugün hasbelkader Remains of D-Day diye bir haber okudum.
Şöylede bir fotoğraf vardı: 

Bunu görünce dolaylı olarak Çanakkale geldi aklıma... Bazen yazarım. İnanılmaz bir tarih saklıdır Çanakkale Destanında. Adı üzerinde DESTAN.

Gidip bakarız dolaşırız. Turistik gezi şeklinde gezeriz.
Bu arada Amerikalılar da D-Day çıkarmasında ölen dedeleri için ziyaret ederler bu sahilleri. Arayıp bakmaya uğraşmayın, Fransa'nın Normandiya bölgesinde Omaha sahili diye bilinen yerdir burası. 
Filimler çekerler, anma günleri düzenlerler. Tarihlerine çok sahip çıkarlar...
Gazileri için günleri vardır. Her bu özel günde tv ye çıkartır konuştururlar...

Peki bir soru. Madem blogumu okuyorsunuz. Kendime ve size bir çuvaldız batırayım:

Bizim Çanakkale Gazilerimizden sonuncusunun ne zaman vefat ettiğini, vefa duygumuzu, ne kadar ve ne zaman yayınlandığı konusunda bir araştırma yapın ve ağlayın...
Ben ağladım da ondan söylüyorum.

Yukarıdaki resimi gördüğümde gözlerim bir an buğulandı. 
Devamını okumadım. Kendi düşüncelerime daldım...

Amerikalılar kendi tarihlerine ve tarihi değerlerine çok düşkündür. 1700-1800 lerdeki tarihlerinde ki bir sürü objelerine değer katarlar, onlar için müzeler açarlar, ziyaret ederler, okuldaki çocukları buralara ziyaret ettirirler...

Biz ne yapıyoruz??? 1071 den beridir o kadar çok tarihi olay, eşya veya konu vardır ki hangisini kullanacağımızı bilmeden yok ediyoruz...

Alın örnek: Çanakkale savaşındaki top, tüfek, metal eşyaların nasıl eritilip, jilet vs yapıldığı...

Ya işte dostlar, her şeyi devletten beklememek lazım...

Lazım da kendi özel müzesini açmak isteyenlere bile çelme takmamak gerek...

Tarihimizi çarpıtmadan sunmak gerek...
TV de o kadar çok gerekli/gereksiz programla uyutuluyoruz ki yakında kendi tarih ve kültürümüzü unutacağız.

İngiltere'de çalışmaya gitmiş ve kesin dönüş yapmış bir arkadaş ile konuşurken bir daha fark ettim...
Konuşurken "neden döndün" diye sormuştum.
Cevap çok öğretici ve düşündürücü idi. 

"Abi bizim çocuklar, ulusal düşmanlarının Almanlar olduğunu sanmaya başladılar..." 

Tarih derslerinde 2. Dünya savaşı. Dolayısı ile Alman saldırı vs gibi şeyler anlatıldığı için Türk çocuklar doğal olarak ulusal düşman yerine konumlandırmış Almanları.

Arkadaşın şu eklemesi de ilginçti.
Çocuğu sormuş: Baba şimdi bir savaş olsa ben hangi tarafa kızacağım. Almanlara mı, Türklere mi???

Kısacası, insan doyduğu yerde de gönülden ve gözden ırak olma olgusu hep olacak...

Hemen bu durum hakkında yorum yapmayın...
Bizler çocuklarımıza Çanakkale hakkında ne öğretiyoruz.
Bu öğretimi sadece okula mı bırakıyoruz bir düşünelim ;)

Kalın sağlıcakla.